ANNE SÜTÜ MUCİZEDİR / 1-7 EKİM 2022
.jpeg)
‘Bebek Dostu Hastane’ unvanına sahip İskenderun Gelişim Hastanesi, ‘1-7 Ekim Emzirme Haftası’ kapsamında anne sütünün önemi konusunda farkındalığı arttırmak amacıyla, poliklinik katında stant açtı.
“İlk Altı Ay Sadece Anne Sütü”
Etkinlik kapsamında ilk 6 ay sadece anne sütünün önemine dikkat çeken İskenderun Gelişim Hastanesi Başhemşiresi Hatice Uygun, “Bebeklere gereksinimi olan tüm besin ögelerini tek başına altı ay sağlayabilen en iyi besin olan anne sütü, bebek ve anne sağlığı için önem teşkil etmektedir. Emzirme Haftası dolayısıyla, anne sütü konusunda farkındalığı artırmak ve anne sütünün önemini belirtmek için polikliniğimize stant açarak, ailelere bilgilendirmede bulunuyoruz. Bu bağlamda amacımız, anne sütünün önemine değinerek, sağlıklı nesillerin yetişmesini sağlamaktır” dedi.
Etkinlik çerçevesinde Bebek Hemşiresi Suzan Akyol, annelere ve anne adaylarına; anne sütünün önemi, sütün anne ve bebeğe faydaları konularında bilgiler verdi.
ORGAN BAĞIŞIYLA UMUT OLUN… / 7 KASIM 2021
.jpeg)
İskenderun Gelişim Hastanesi’nde, ‘Organ Bağışı Haftası’ kapsamında farkındalık oluşturmak amacıyla stant açıldı. Organ bağışının önemini vurgulamak için bu etkinliği gerçekleştirdiklerini ifade eden Organ Bağış Koordinatörü Uzm. Dr. Ersin Okur, “Organ nakli bekleyen hasta sayısı her geçen gün artmakta. Sağlık Bakanlığı’nın verilerine göre şuanda Türkiye’de 29 bin hasta organ nakli beklemektedir. Günümüzde, birçok organ nakli mümkün hale gelmiştir. Bu bağlamda yaşarken bağışlanabilir organlarda, gerekli olan organ veya hücre bağışlanmaktadır. Nakli yapılan organlar; kalp, böbrek, akciğer, karaciğer, pankreas ve ince bağırsaktır. Nakli yapılan dokular ise; kornea, kalp kapağı, kemik, kemik iliği, deridir. Organ ve doku nakli, organları hasar görmüş hastalara umut ışığı olmaktadır” dedi.
Kimler organ bağışında bulunabilir?
Organ bağışında bulunabilmenin şartlarından söz eden Uzm. Dr. Ersin Okur, “Bireyin organ bağışı yapabilmesi için, 18 yaşını tamamlaması ve akli dengesinin yerinde olması gerekir. Bu şart ve koşulları sağlayan bireyler; sağlık müdürlüklerine, hastanelere, organ nakliyle ilgili dernek ve kuruluşlara başvuruda bulunabilirler” açıklamasında bulundu.
İLK ALTI AY SADECE ANNE SÜTÜ!/ 1 – 7 EKİM 2021

‘Bebek Dostu Hastane’ unvanına sahip İskenderun Gelişim Hastanesi, ‘1-7 Ekim Emzirme Haftası’ kapsamında anne sütünün önemi konusunda farkındalığı arttırmak amacıyla, poliklinik katında stant açtı.
İki gün boyunca sürecek etkinlikte, Bebek Hemşiresi Suzan Akyol ve Yeni Doğan Hemşiresi Ebru Çolakoğlu, annelere ve anne adaylarına; anne sütünün önemi, sütün anne ve bebeğe faydaları konularında bilgiler vererek, katılımcıların sorularını yanıtladı.
“En iyi besin anne sütüdür”
Etkinlik kapsamında ilk 6 ay sadece anne sütünün önemine dikkat çeken Başhemşire Hatice Uygun, “Emzirme Haftası dolayısıyla, anne sütü konusunda farkındalığı artırmak ve anne sütünün önemini belirtmek için, polikliniğimize stant açarak, ailelere bilgilendirmede bulunuyoruz. Bu bağlamda amacımız, anne sütünün önemine değinerek, sağlıklı nesillerin yetişmesini sağlamaktır. Etkinliğimiz iki gün boyunca devam edecektir” açıklamasında bulundu.
HER BAĞIŞ YENİ BİR HAYAT / 7 KASIM 2019

ORGAN BAĞIŞIYLA UMUT OLUN...
İskenderun Gelişim Hastanesi’nde, ‘Organ Bağışı Haftası’ kapsamında farkındalık oluşturmak amacıyla stant açıldı. Organ bağışının önemini vurgulamak için bu etkinliği gerçekleştirdiklerini ifade eden Organ Bağış Koordinatörü Uzm. Dr. Ersin Okur, “Organ nakli bekleyen hasta sayısı her geçen gün artmakta. Sağlık Bakanlığı’nın verilerine göre şuanda Türkiye’de 29 bin hasta organ nakli beklemektedir. Günümüzde, birçok organ nakli mümkün hale gelmiştir. Bu bağlamda yaşarken bağışlanabilir organlarda, gerekli olan organ veya hücre bağışlanmaktadır. Nakli yapılan organlar; kalp, böbrek, akciğer, karaciğer, pankreas ve ince bağırsaktır. Nakli yapılan dokular ise; kornea, kalp kapağı, kemik, kemik iliği, deridir. Organ ve doku nakli, organları hasar görmüş hastalara umut ışığı olmaktadır” dedi.
Kimler organ bağışında bulunabilir?
Organ bağışında bulunabilmenin şartlarından söz eden Uzm. Dr. Ersin Okur, “Bireyin organ bağışı yapabilmesi için, 18 yaşını tamamlaması ve akli dengesinin yerinde olması gerekir. Bu şart ve koşulları sağlayan bireyler; sağlık müdürlüklerine, hastanelere, organ nakliyle ilgili dernek ve kuruluşlara başvuruda bulunabilirler” açıklamasında bulundu.
DİYABETTE ‘GELİŞİM’ FARKINDALIĞI

İskenderun Gelişim Hastanesi ve Diyabetle Yaşam Derneği işbirliği ile ‘Diyabet ve Obezite Farkındalık Konferansı’ düzenlendi. İskenderun Doğa Koleji’nin ev sahipliği yaptığı etkinliğe; Diyabetle Yaşam Derneği Hatay Şube Başkanı Süleyman Nayman, İskenderun Gelişim Hastanesi Doktorlarından; İç Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Akın Çam, İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Ender Çolakoğlu, İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Muazzez Caymaz, Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Op. Dr. Mehmet Zeki Karaoğlan, Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Tahsin Turunç, Üroloji Uzmanı Op. Dr. Abdülmecit Yavuz, Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Turgut Karaca, Uzman Diyetisyen Eray Albayrak katıldı. Konferansın açılış konuşmasını gerçekleştiren Diyabetle Yaşam Derneği Hatay Şube Başkanı Süleyman Nayman, ciddi bir halk sağlığı sorunu olan diyabetin, yaşam boyu tedavi ve takip gerektiren bir hastalık olduğunu vurguladı.
“Diyabeti kontrol altına alabilirsiniz”
Diyabet hakkında genel bilgiler veren İç Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Akın Çam, “Diyabet, vücudumuzda pankreas adlı salgı bezinin, yeterli miktarda insülin hormonu üretmemesi ya da ürettiği insulin hormonunun etkili bir şekilde kullanılamaması durumunda gelişen ve ömür boyu süren bir hastalıktır. Diyabetli hastalarda; aşırı susama, sık idrara çıkma, yorgunluk, kilo kaybı, iştah artışı, bulanık görme, tekrarlayan enfeksiyonlar, ayaklarda-ellerde uyuşma, yaraların geç iyileşmesi görülmektedir. Bu hasarlar sonucunda, diyabet hastalarında; kalp ve damar hastalıkları, inme, böbrek yetmezliği, körlük, sinir hasarı ve diyabetik ayak gibi çeşitli sorunlar sıklıkla görülmektedir. Kan şeker seviyesinin mümkün olduğunca normal seviyeye yakın tutulması, komplikasyon gelişiminin önlemesi için hayatidir” dedi.
“Diyabetin yol açtığı hastalıklara dikkat”
Diyabetin komplikasyonları hakkında bilgiler veren İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Muazzez Caymaz ise, “Kan şekeri kontrolünün sağlanamaması durumunda, kısa veya uzun dönem olarak sağlık sorunları oluşmaktadır. Hipoglisemi belirtileri; titreme, terleme, halsizlik, baş dönmesi, sinir, çok acıkma ve baş ağrısıdır. Bu nedenle bolca su veya şekersiz içecek için. Tavsiye edilen öğün planlamanızı takip edin. Öğün planlamanız yoksa diyetisyeninizle görüşün. İlaçlarınızı doktorunuzun söylediği şekilde alın. Kan şekeri seviyeniz sürekli yüksekse mutlaka doktorunuzla veya diyabet eğitmeninizle görüşün. Uzun dönem komplikasyonlarda; kan dolaşımında bozukluklara, körlüğe, böbreklerde, sinirlerde, bacaklarınızda ve ayaklarınızda hasara neden olur. Kan şekeri seviyenizi kontrol altında tutarak, kısa ve uzun dönemli komplikasyonları yaşama riskinizi azaltabilirsiniz” dedi.
“Tedavi sürecinde egzersiz ve beslenme ilaç kadar önemli”
Diyabet hastalığında ilaç tedavisiyle birlikte egzersizin ve beslenmenin önemine dikkat çeken İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Ender Çolakoğlu, “Diyabet hastalığı; kalp ve böbrek rahatsızlıkları başta olmak üzere, ciddi sağlık sorununa yol açabilir. Bu yüzden insülin yetersizliğinin zamanında teşhis edilmesi çok önemlidir. İnsülin tedavisi ile amacımız; kan şekerini normal düzeye getirmek, komplikasyonları önlemek, varsa durdurmaktır. Diyabet tedavisinde sadece ilaçlar değil; beslenme, egzersiz, sigaranın bırakılması çok büyük öneme sahiptir. Diyabet tedavisinde; ilaçları veya insülin tedavisi, egzersiz ve beslenme tedavisi bütün olarak ele alınmalıdır. Diyabet, bir yaşam değişikliği projesidir” açıklamasında bulundu.
“Diyabet cinsel hayatınızı etkileyebilir”
Diyabeti olan erkek ve kadınlarda görülen cinsel sorunlar hakkında bilgiler veren Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Tahsin Turunç, “Diyabet hastalığı, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de önemli bir sağlık sorunudur. Diyabeti olan erkeklerin, yüzde 35 85’inde farklı düzeylerde ereksiyonda azalma vardır. Diyabeti olanların, olmayanlara göre ereksiyonda azalma riski, 3 kat daha fazladır. Diyabetin ilk belirtisi olarak, sertleşme sorunu görülebilir. Diyabeti olan kadınlarda; ilişki esnasında ağrı, uyarılmada azalma, cinsel istekte azalmalar görülür” dedi. Konuşmasında, cinsel sorunların tedavisi ile ilgili yapılması gereken koruyucu önlemler ile birlikte uygulanan ilaç tedavilerine değinen Prof. Dr. Tahsin Turunç, ayrıca halk dilinde mutluluk çubuğu olarak adlandırılan penilprotez uygulaması hakkında da açıklayıcı bilgiler verdi.
“Diyabet en çok ayakları etkiliyor”
Diyabetik ayak sorunlarından söz eden Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Op. Dr. Zeki Karaoğlan, “Diyabetin komplikasyonu olarak ortaya çıkan sinir hasarı ve tıkayıcı damar hastalığının birlikte en çok etkilediği organ ayaktır. Tedavisi güç ve önemli bir sağlık sorunudur. Erken teşhis ve tedavi ile ciddi problemler önlenebilmektedir. Kan şekeri kontrolü uzun vadede sağlanamayınca; sinir uçlarının hasar görmesine, küçük ve büyük damarlarda dolaşım problemlerine neden olur. Kan şekeri düzensiz ve yüksek seyreden diyabetli hastalarda sık görülür. Bu nedenle diyabet görülen bireylerde; düzenli olarak ayaklar, özellikle parmak araları dikkatli bir şekilde kontrol edilmelidir. Ayak temiz ve nemli tutulmalıdır. Çorapsız ayakkabı giyilmemelidir. Aynı ayakkabı her gün giyilmemelidir. Ayakkabı giymeden önce içleri kontrol edilmelidir. Nasır, çatlaklar ve yara görüldüğünde mutlaka uzman hekimlere başvurulmalıdır” dedi.
“Sık idrara gitme şeker hastalığı belirtisi olabilir!”
Diyabetik işeme bozuklukları hakkında katılımcıları bilgilendiren Üroloji Uzmanı Op. Dr. Abdulmecit Yavuz, “Şeker hastalığı görülen bireylerde; sık idrara çıkma, aniden sıkışma, özellikle erkek hastalarda idrar akımında zayıflama, idrarı hissetmeme, idrarı boşaltmama, mesanede normalden fazla idrar kalması durumları görülmektedir. Erken evrede aşırı aktif mesane şikâyetleri olan hastalara verilebilecek ilaçlar mevcuttur. İdrar etme güçlüğü olan erkek hastalar prostat büyümesi yönünden değerlendirilmeli ve gerekirse ilaç tedavisi başlanılmalıdır. His kaybı oluşmuş, taşma tipi idrar kaçıran hastalarda böbrek hasarının ve idrar yolu enfeksiyonunu engellemek için temiz aralıklı katater uygulanmalıdır. Bu nedenle Düzenli kontrollerle geri dönüşümsüz hasarlar engellenebilir” dedi.
“Sağlıklı Beslenme Diyabet Hastaları İçin Önemlidir”
Tüm dünyada diyabetli hasta sayısının giderek artış gösterdiğine dikkat çeken Uzman Diyetisyen Eray Albayrak, diyabeti önlemek için beslenme alışkanlığına dikkat edilmesi gerektiğini vurgulayarak, “Yemeklerinizi haşlama, ızgara ve fırında olmak üzere uygun pişirme seçenekleri ile hazırlayınız. Yemeklerinizde katı yağ yerine sıvı yağ tercih ediniz. Vücut ağırlığınızı kontrol altında tutunuz. Günlük posa içeriği zengin besinleri, posa gereksiniminizi karşılayacak miktarlarda tüketmeye özen gösteriniz. Çalışma ve uyku saatlerinizin düzenli olmasına dikkat ediniz. Egzersiz, kan şekerinin iyi metabolik kontrolü olan ve diyabetin kronik komplikasyonlarına sahip olmayan bireyler için uygundur” dedi.
“Obezite diyabet riskini arttırıyor”
Konuşmasında, obezite ve diyabet cerrahisi hakkında katılımcıları bilgilendiren Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Turgut Karaca, “Yaşam şeklimizin bir sonucu olan obezite; Tip 2 diyabet, hipertansiyon, koroner arter hastalığı, kalp yetmezliği, solunum bozuklukları gibi birçok sağlık sorununa neden olmaktadır. Obezitenin en başarılı tedavi yöntemi, cerrahidir. Bariatrik ve metabolik ameliyatlar sonrası obeziteye bağlı yandaş hastalıklar, yüzde 70 - 80 son bulmaktadır. Bariatrik cerrahi sonrası 2, 10 ve 15. yıllarda Tip 2 diyabetin; yüzde 96, yüzde 84 ve yüzde 78 daha düşük bulunduğu gösterilmiştir. Kendi hasta grubumuzda erken dönemde (ilk 6 ay); 34 hastanın 32’si ilacı bırakırken, 2 hastamız ilaç dozunu azaltmıştır. İlacı bırakan hastaların 8’i insülin kullanmaktaydı. Cerrahi sonrası hastalarımız; hem kilolarına, hem de yandaş hastalıklarına veda etti” açıklamasında bulundu.
Konferansın sonunda Diyabetle Yaşam Derneği Hatay Şube Başkanı Süleyman Nayman, konuşmacılara teşekkür belgesi takdim etti
GELİŞİM HASTANESİ MEME KANSERİNE DİKKAT ÇEKTİ / 18EKİM 2019
İskenderun Gelişim Hastanesi’nde, ‘1-31 Ekim Meme Kanseri Farkındalık Ayı’ etkinlikleri kapsamında, pembe karanfil ve kurdele dağıtıldı.
Kadınlarda en sık görülen kanser türü olan meme kanserine dikkat çekmek amacıyla bu etkinliği düzenlediklerini ifade eden Başhekim Dr. Ömer Suha Caymaz, “Meme kanseri, kadınlarda en sık görülen kanser türüdür. Meme kanserinde erken teşhisle, tüm vakaların yüzde 95’i iyileştirilebiliyor. Bu sebeple farkındalık ayını çok önemsiyoruz. Her kadının 20 yaşından sonra doktor muayenesi ve kendi kendine meme kontrolü, 40 yaşında sonra ise her sene mamografi yaptırması gerekmektedir. İskenderun Gelişim Hastanesi olarak; hem cerrahi, hem tıbbi onkoloji, hem radyasyon onkolojisi, hem de kadın hastalıkları ve doğum birimlerimizle, meme kanseriyle mücadelemizi veriyoruz” dedi.
İLK 6 AY SADECE ANNE SÜTÜ!

‘Bebek Dostu Hastane’ unvanına sahip İskenderun Gelişim Hastanesi, ‘1-7 Ekim Emzirme Haftası’ kapsamında anne sütünün önemi konusunda farkındalığı arttırmak amacıyla, poliklinik katında stant açtı. Düzenlenen etkinlikte; annelere ve anne adaylarına; anne sütünün önemi, sütün anne ve bebeğe faydaları konularında bilgiler verildi.
3-4 AĞUSTOS 2019 İLETİŞİM VE STRES YÖNETİMİ EĞİTİMİ

Hastanemiz birim yöneticilerine yönelik, 24+4 Psikolojik Danışmanlık Merkezi rehberliğinde Antakya Ottoman Otel’de ‘İletişim ve Stres Yönetimi’eğitimi gerçekleştirildi.
Gerçekleştirilen Eğitiminin amacı;
1.Çalışanların ve yöneticilerin birbirlerini daha yakından tanımasını ve doğru anlamasını sağlamak ayrıca kendi aralarında daha bilinçli ve doğru iletişim kurmalarına katkıda bulunarak, iletişimdeki olası çatışmaları önlemek, dolayısıyla kurum içi verimi arttırmak.
2.Kişilerin kendilerini çok daha yakından tanıyarak, onlarda strese sebep olan faktörleri doğru yönetebilmelerini sağlamak, ayrıca stresten olabildiğince uzak kalmalarını sağlayarak, daha huzurlu ve rahat bir yaşam koşulları oluşturmalarına katkı sağlamaktır.
31 MAYIS DÜNYA TÜTÜNSÜZ GÜNÜ
SAĞLIKLI YAŞAM 25 NİSAN 2019
.jpg)
İskenderun Gelişim Hastanesi, Merkez Bankası İskenderun Şubesi Personeline yönelik seminerlerine devam ediyor. Merkez Bankası personeli ile biraraya gelen Uzman Klinik Psikolog Yağmur Yazar ‘Depresyon’, Beslenme ve Diyet Uzmanı Betül Demir ise ‘Sağlıklı Beslenme’ konusunda katılımcılara bilgilendirmede bulundu. “Depresyon tedavi edilebilir bir hastalıktır” Konuşmasında, depresyonun belirtileri ve tedavi şekli hakkında açıklamalarda bulunan Uzm. Klinik Psikolog Yağmur Yazar, “Enerji kaybı, yorgunluk, odaklanmada zorlanma, uyku düzensizliği, iştah kaybı gibi belirtiler, iki hafta boyunca ve gün boyu sürüyorsa, bu depresyonun belirtisidir. Depresyon, tedavi edilebilir bir hastalıktır. En etkili tedavi yöntemi de ilaç ve psikoterapidir. Depresyon tedavisinde en önemli hedefimiz, şikâyet süresini kısaltmamızdır. Kendinizi daha iyi hissetmek adına; arkadaşlarınızla ve ailenizle duygularınızı paylaşabilir, umutsuzluğu hayatınızdan çıkarabilirsiniz. Düzenli olarak yürüyüş ve spor yapın. İş yaşamınızda sıkıntı olduğunda, problemlerinizi eve taşımayın. İşten çıktıktan sonra zihninizi boşaltacak uğraşlar edinin. Daha pozitif bir bakış açısıyla, hayatımızda mutlu ve başarılı olabiliriz” dedi. “Sağlıklı beslenerek hastalıklardan korunun” Sağlıklı beslenme ile obezite, kalp ve damar hastalıkları, diyabet gibi önemli sağlık sorunlarından önemli ölçüde korunulabilineceğine dikkat çeken Beslenme ve Diyet Uzmanı Betül Demir ise, “Obezite; aldığınız enerjinin, harcadığınız enerjiden fazla olması ve aradaki farkın yağ olarak vücudunuzda depolanmasıdır. Obezite, kronik ve önlenebilir bir rahatsızlıktır. Vücudun sağlıklı çalışabilmesi için, enerji alımı ile enerji harcaması dengede olmalıdır. Bu nedenle sağlıklı beslenmeyi alışkanlık haline getirmek çok önemlidir. Sağlıklı beslenmeye adım adım başlayabiliriz. Kısa mesafeli yürüyüşler yapmak, su tüketimini arttırmak, rutin kan tahlillerini yaptırmak, markete aç gitmemek, ömür boyu sürdürebileceğiniz alışkanlıklar edinmek, sizi daha iyi hissettirecektir. Sağlıklı beslenerek, hastalıkların oluşma riskini önleyebilirsiniz. Kalp hastalığın en önemli nedeni diyabet ve obezitedir. Diyabetten korunmak için sağlıklı beslenmek önemlidir” açıklamasında bulundu. Uzman Klinik Psikolog Yağmur Yazar ve Beslenme ve Diyet Uzmanı Betül Demir, sunumun
ardından katılımcıların sorularını yanıtladı.
KALBİNİZ SAĞLIKLA ATSIN /5 NİSAN 2019

İskenderun Gelişim Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Çetin Murat Songur, Merkez Bankası İskenderun Şubesi Personeline yönelik kalp ve damar hastalıkları hakkında bilgiler verdi. Dünya’da her yıl 55 milyon ölümün, 14 milyonunun iskemik kalp hastalığı nedeniyle olduğunu belirten KVC Uzmanı Doç. Dr. Çetin Murat Songur, kalp hastalıklarını arttıran riskler hakkında katılımcıları bilgilendirerek, “Her gün yaklaşık 22000 kişi, her saat ise 1000 kişi bu kalp hastalıkları nedeniyle hayatını kaybetmektedir. İnsanlar yaşlandıkça, kalp hastalıkları riski de artmaktadır. Ailesinde 60 yaşından önce koroner kalp hastalığı yaşayan bir bireyin olması, kişide riski artırır. Kadınlar için risk, özellikle menopoz sonrası artar. Bununla birlikte, erkekler koroner kalp hastalığına daha yatkındır. Kontrolsüz hipertansiyon veya yüksek tansiyon, arterlerin kalınlaşmasına ve daralmasına neden olur ve kan akışını azaltır. Egzersiz eksikliği, işlenmiş et, trans yağlar ve hazır gıda tüketimi ve diğer faktörler riski artırır. Tip 2 diyabet ve obezite gibi metabolik sağlık sorunları, koroner kalp hastalığı riskini artırır. Özellikle sigara kullanımı, riski artırır. Tütün, iltihaplanmayı artırabilir ve koroner arterlerde daha fazla kolesterolün çökelmesine neden olabilir. Günde 20 sigara içen bir kadın, hiç sigara içmemiş bir kadına göre altı kat daha fazla risk taşır. Düzenli olarak sigara içen erkekler, asla sigara içmeyen erkeklerle karşılaştırıldığında bu risk, üç katına çıkmaktadır” açıklamasında bulundu. İskenderun Gelişim Hastanesi bünyesinde 250’nin üzerinde sorunsuz kalp ve damar ameliyatı gerçekleştirdiklerini belirten Doç. Dr. Çetin Murat Songur, sunumun ardından katılımcıların sorularını yanıtladı.
İskenderun Gelişim Hastanesi - Türk Kızılayı İskenderun Şubesi İşbirliğiyle ‘Kızılay Dostu 65 Yaş Üzeri Konuklar’ Etkinliği / 24.03.2018

İskenderun Gelişim Hastanesi, Türk Kızılayı İskenderun Şubesi’nin ‘Yaşlılar Haftası’ dolayısıyla düzenlediği ‘Kızılay Dostu 65 Yaş Üzeri Konuklar’ etkinliğine katılıp, yaşlılarla bir araya geldi.
Etkinlikte İskenderun Gelişim Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Dr. Nedim Turhan , Uzman Klinik Psikolog Gamze Uygun yaşlılarımızın sorunlarını dinleyip sorularını yanıtlarken, Beslenme ve Diyet Uzmanı Çağla Helvacı da sağlıklı beslenme konusunda bilgi paylaşımında bulundu.
‘Gelişim Hastanesi ‘Engelli Dostu’ Olacak’ / 04.12.2017

3 Aralık Dünya Engelliler Günü kapsamında, Türkiye Tekerlekli Sandalye Basketbol 1. Lig Şampiyonu İskenderun Engelliler Basket Takımı oyuncuları, Özel İskenderun Gelişim Hastanesi’nde sağlık kontrolünden geçirildi.
‘Herhangi bir Aralık’ta değil, her zaman yanınızdayız’ sloganıyla yola çıktıklarını ifade eden İş Yeri Hekimi Dr. Cengiz Gündüz, sporculara sağlık hizmeti sunmaktan mutlu olduklarını dile getirdi.
Bölge sporuna önem verdiklerini ifade eden Başhekim Dr. Ömer Suha Caymaz, takıma başarılar dileyerek, Özel İskenderun Gelişim Hastanesi olarak, her türlü desteğe hazır olduklarını söyledi.
Hastane olarak, ‘Engelliler açısından ulaşılabilir hastane’projesiyle ilgili çalışmalara başlayacaklarını ifade eden Özel İskenderun Gelişim Hastanesi Genel Direktörü Prof. Dr. Bülent Tekinsoy, bu anlamda engellilerin hizmet almasını kolaylaştıracaklarını vurguladı.
Prof. Dr. Tekinsoy, “İskenderun Gelişim Hastanesi’ni, bu süreç itibariyle‘engelli dostu hastane’ haline getirmek için çalışmalara başlayacağız ve engelli vatandaşlarımıza karşı görevimizi en iyi şekilde yerine getirmeye çalışacağız. Bu anlamda, engelli bireylerimizin ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde düzenlemelere gideceğiz. Unutulmamalıdır ki; hepimiz bir engelli adayıyız. Bu duygu ve düşüncelerle, engelli vatandaşlarımızın 3 Aralık Dünya Engelliler Günü’nü kutluyorum” açıklamasında bulunarak, sporculara desteklerini sürdüreceklerini ifade etti.
GELİŞİM Öğrencileri Sevindirdi / 26.12.2016

Özel İskenderun Gelişim Hastanesi ve personeli, 23 Nisan İlkokulu’nda eğitim gören 230 öğrenciye, kışlık kıyafet ve kırtasiye yardımında bulundu. Çocukların sevinçle karşıladığı malzemeler; İskenderun İlçe Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Alattin Kılıç, 23 Nisan İlkokulu Müdürü İmadeddin Oğuz ve Özel İskenderun Gelişim Hastanesi yöneticilerinin katıldığı programla dağıtıldı.
İlçe Milli Eğitim Şube Müdürü Alattin Kılıç, ihtiyaç sahibi öğrencilere yardımda bulunan Özel İskenderun Gelişim Hastanesi personeline duyarlılığından dolayı teşekkürlerini sundu.
Kızılay Kan Bağışı Otobüsü Gelişim’de / 04.02.2015

Türkiye geneli birçok ilçeyi gezerek kan bağışı kampanyaları düzenleyen Türk Kızılayı, ‘Bağışlanan Her Kan, Kurtarılan 3 Can’ Projesi kapsamında Özel İskenderun Gelişim Hastanesi’nde vatandaşlardan kan bağışı kabul ediyor.
Kan bağışlamanın vücut sağlığı açısından önemli olduğunu vurgulayan Dr. Atmaca, “Erkeklerde 3 ayda bir, kadınlarda ise 4 ayda bir kan verilmesi sağlık açısından önemlidir. Ayrıca vatandaşlarımız bağışladığı bir ünite kanla, 3 canı kurtarmanın mutluluğunu da yaşamaktadır. 18- 65 yaş arası kendini sağlıklı hisseden, sürekli ilaç kullanmayan bağışçılarımızı kan vermeye davet ediyoruz. Sabah saatlerinde başladığımız kan bağışı kampanyamız, iki gün boyunca akşam saat 17.00’a kadar devam edecek.Projeye desteklerinden dolayı Özel İskenderun Gelişim Hastanesi’ne teşekkür ediyoruz ” şeklinde konuştu.
Minik Öğrencilere Sağlık Taraması / 06.06.2014

Özel İskenderun Gelişim Hastanesi, sosyal sorumluluk projesi kapsamında Dörtyol İlk Kurşun İlkokulu’nda öğrenim gören anasınıfı öğrencilerine yönelik, sağlık taraması düzenledi.
Öğrencilerin varsa hastalıklarını tespit etmeyi ve tespit edilen hastalığın ilerlemesini engellemeyi amaçlayan sağlık taramasında, velilere ve öğretmenlere de çocukların mevsimsel olarak tehdit altında olduğu hastalıklar hakkında bilgilendirme yapılarak acil müdahale edilmesi gereken problemler belirtildi.
Özel İskenderun Gelişim Hastanesi ve KETEM İşbirliği ile Sigarasız Sağlıklı Yaşam / 02.06.2014
Özel İskenderun Gelişim Hastanesi’nde ‘31 Mayıs Dünya Sigarayı Bırakma Günü’ dolayısıyla, vatandaşlara iki gün boyunca ücretsiz karbon monoksit ölçümü yapıldı. Özel İskenderun Gelişim Hastanesi ve KETEM işbirliğiyle gerçekleştirilen uygulama sonucu sigara içenler, akciğerlerindeki karbon monoksit miktarını öğrendi. Ölçüm sonrası karbon monoksit oranı yüksek çıkan kişilere, sigarayı bırakma yöntemleri ile ilgili bilgiler verildi.
Özel İskenderun Gelişim Hastanesi yönetimi, ‘31 Mayıs Dünya Sigarayı Bırakma Günü’ etkinlikleri kapsamında, kurum çalışanlarına bir hafta boyunca, ‘sigarasız yaşama davet’ çağrısında bulundu.